25 Mart 2025, Salı

ERHÜRMAN: SON DÖRT YIL KAYIP ZAMAN!

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkede son dört buçuk yılda hem iç politikada hem dış politikada çok şey kaybedildiğini ve bu sürenin kayıp zaman olduğunu belirtti. Erhürman, siyasetin sorun üretme sanatı değil, çözüm üretme sanatı olduğunu söyledi.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Kıbrıs Postası Web TV’de Gökhan Altıner’in sorularını yanıtlayan Erhürman, “Bu ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin bilmesi gereken şudur: Yönetme sanatı, çözüm üretme sanatıdır; sorun üretme değil” dedi ve sorun üreterek ülke yönetilemeyeceğini belirtti.

Eğitimde, sağlıkta, ekonomide ciddi sorunlar bulunduğunun belirten Erhürman, “Eğer yönetmeye niyetiniz varsa, olmayan sorunları yaratmak yerine var olanları çözmelisiniz. Ancak bu arkadaşlar sürekli yeni sorunlar üretiyor.” diye konuştu.

Programdaki konuşmasında, eğitimde çok ciddi sıkıntılar olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Eğitimin bileşenleri var: Altyapı, ana dili Türkçe olmayan çocukların eğitim sorunu, eşitlik meselesi… Bunların hepsi büyük sorunlar. Sizin göreviniz bu sorunları çözmekken, siz yeni sorunlar yaratıyorsunuz.” dedi.

Öncelikle, öğretmenin eğitimin ana unsuru olduğunun kabul edilmesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, çocuklarla her gün yüz yüze gelenlerin öğretmenler olduğuna işaret etti. “Bu ülkede ne zaman başörtüsü sorunu oldu?” diye soran Erhürman, uzun yıllar Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşadığını anımsattı ve orada bu konunun büyük tartışmalara neden olurken, burada hiç gündeme gelmediğini belirtti.

“Ama siz geldiniz ve böyle bir sorun olduğunu düşündünüz. Peki, bu sorunu nasıl çözebilirsiniz? Öğretmenlerle görüşerek, diyalog kurarak…” diyen Erhürman, adına hükümet diyen yapının dayatmayla bir tüzük çıkarttığını vurguladı.

– “Sorunları çözemiyorsanız, gitmelisiniz”

Konuşmasında hükümetin bugüne kadar aldığı birçok kararı geri çekmek zorunda kaldığına işaret eden Erhürman, “Karar alırken doğru aşamalardan geçmediğiniz ortada. Oysa bu diyaloğu önceden kurmalıydınız. Diyalog kurmanız gereken yer bellidir: öğretmenler. Bu meselede merkezde çocuklar var. Siyasetin amacı çözüm üretmektir. Ancak bu anlayış arkadaşlarda yok.” diye konuştu.

Dünyadaki uygulamaların belli olduğuna işaret eden Erhürman, açıklamasında öğretmenlerle diyaloğun önemini vurguladı.

Erhürman, “Bugün öğrenciler slogan atacak duruma geldiyse, bu sizin hatanızdır. Sorunlar ortaya çıkmadan çözmek daha kolaydır. Ancak insanlar ayrıştıktan sonra çözüm daha da zorlaşır. Şu an ise bu sorunu çözmek zorundasınız.” dedi.

Bazı okullarda öğrencilerin sınavlara dahi giremediğini ifade eden Erhürman, “Öğretmenlerin sorunu ne öğrencilerle ne de velilerle. Öğretmenlerin sorunu yönetenlerledir. Ben dün de dahil olmak üzere her zaman sorunun değil, çözümün tarafındayım. İnsanlar her alanda sorunlardan bıktı.” diye konuştu.

Öğretmenleri hedef alarak bu sorunun çözülemeyeceğini kaydeden Erhürman, söz konusu gerginliğin bir an önce sona ermesi gerektiğini dile getirdi.

Erhürman, “Şu an tek mesele bu sorunu çözmektir ve çözüm, öğretmenlerle doğru bir diyalog kurmaktan geçer. Eğer sorunları çözemiyorsanız, gitmelisiniz.” ifadelerini kullandı.

– “Tarafımız her zaman hukukun üstünlüğünden, insan haklarından ve toplumsal barıştan yanadır”

Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye Cumhuriyeti halkı arasındaki ilişkilerin çok özel ilişkiler olduğuna işaret eden Erhürman, demokrasi ve insan haklarına vurgu yaparak şöyle konuştu:

“Kıbrıs Türk halkı, en solcusundan en sağcısına kadar Türkiye halkıyla bağlantılı hisseder. Bunun en basit örneğini futbol takımlarında görebilirsiniz. Türkiye’de yaşanan gelişmeler, Kıbrıs Türk halkının her kesiminde endişe ve tedirginlik yaratıyor. Kıbrıs Türk halkı içinde hem Türkiye Cumhuriyeti hem de KKTC vatandaşları da vardır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti siyasetinin dışında da değiller. İnsanların bu gelişmelere tepki vermesi doğal. Siyaset düzeyinde ise bizim hassasiyetimiz, Türkiye’de demokrasinin, insan haklarının ve toplumsal barışın tartışılmaması gerektiğidir. Bu mesele sadece ekonomiyle ilgili değil, moral olarak da insanları etkiliyor. Şu an yaşanan gelişmeler kimseyi mutlu etmiyor.”

“Biz, bu halkı temsil eden kurumlar olarak, Türkiye’deki gelişmeleri yok sayamayız. Türkiye’yle konuşmalıyız, Türkiye de bizimle konuşmalı. Doğru zeminde, iyi ilişkiler kurulmalıdır. Bizim tarafımız her zaman hukukun üstünlüğünden, insan haklarından ve toplumsal barıştan yanadır.” diyen Erhürman, yaşananların ekonomiye etkilerinden de söz etti.

UBP-DP-YDP “hükümeti” zihniyetinin bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını da savunan Erhürman, “aksine zaman kaybettirdiğini ve olmayan sorunların yaratıldığını” ifade etti.

– “Kıbrıs Türk halkı, her alanda olduğu gibi Kıbrıs sorununda da çözüm istiyor”

Cenevre’de gerçekleştirilen 5+1 gayriresmi toplantıyla ilgili de konuşan Erhürman, “Cenevre’ye gitmeden önce beklentinin yüksek olmaması gerektiğini söyledim. Son dört yılda, Ersin Bey bir yemek bile yemem diyordu.” dedi.

Dört yıl boyunca diyalog kurulmadan geçen sürecin sonunda iyi bir noktaya gelinmediğine işaret eden Erhürman, “Bu toplumun büyük bir kısmı çözüm istiyor. İnsanlar, mevcut sorunun içinde yaşamak istemiyor. Dünyayla entegre olmak, Kıbrıs sorunundan kurtulmak istiyorlar. İnşaat ve turizm sektörlerinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ekonominin güneye kayması, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakları gibi insan hakları ihlalleri devam ediyor. Dokuz olan geçiş noktası on olamadı…” şeklinde belirtti. 

Açıklamada, Kıbrıslı Türklerin özne olma pozisyonundan çıktığını ifade eden Erhürman, dört yılın ardından üst düzey bir diyalog gerçekleşmesini olumlu bulduğunu kaydetti.

“Cenevre’den diyalog ve Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) çıkabilirdi. Kişisel temsilci atanması, Temmuz’da 5+1 görüşmelerinin gündeme gelmesi gibi bazı adımlar atıldı. Bunlar için Cenevre’ye gitmeye gerek yoktu; ancak sıfır noktasından bire çıktıysak, bu da bir ilerlemedir. Bu memleketin tarihine bakıldığında, son dört buçuk yıl kayıp zamandır.” diyen Erhürman, hem iç politikada hem dış politikada çok şey kaybedildiğini vurguladı.

Erhürman, “Cenevre’ye dair değerlendirmem şu: Bir, sıfırdan büyüktür. Çözüme ancak diyalog ve diplomasiyle ulaşılır. Kıbrıs Türk halkı, her alanda olduğu gibi Kıbrıs sorununda da çözüm istiyor. Biz her soruna çözüm perspektifiyle yaklaşacağız.” diye ekledi.

BU HABERİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

YAZ SAATİ UYGULAMASI 30 MART PAZAR GÜNÜ BAŞLIYOR

 Yaz saati uygulaması, 30 Mart Pazar günü başlıyor. Bakanlar Kurulu’nda onaylanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir