Habire Haber Kıbrıs'ın Kapsamlı Haber Sitesi
FURUŞA’M
Sevdiğim bir bürokratla denk geldim, tipi biraz farklı geldi…
Vitrin farklıydı,Tipin değişik geldi diyemedim…
Modaya uydum, İmaj mı değiştirdin dedim…
İmaj Cebimiz para görünce ilk değiştirdiğimiz şey… Sonra sırası ile ev, eşya, eş…
Kiminin yakıştırdığı, kiminin de kendini maskara yaptığı, gözümüze tiken gibi batığı şey…
Böylelerine Gabak çiçeği gibi açtın diyorduk..
Binalardan biliyorum kaplama, rötuş işleri ucuz işler değil, yapılınca da ben burdayım der yani, iyisi de kötüsü de…
Bazen soruyorlar da, imaj Maker’in kim diye…
Neyse…
Yok abi FURUŞA açtım dedi…
Furuşanın kulağıma bu kadar güzel ve hoş gelebileceği hiç aklıma gelmezdi…
Hani çocukken hep ayni tarafa, değişiklik olsun diye de bazen ters tarafa açtığımız furuşalar…
Furuşanın yönünden bile mutlu oluyorduk…
Nerden nerelere geldik, hala daha açlığın, arsızlığın, doyumsuzluğun bini bir para…
Başımda saç olsa herkese inat Furuşamı her gün bir tarafa çevireceğim amma yok işte…
Furuşa’nın sözlük anlamına baktım…
Farsçadan gelen ve bina çıkıntılarının süslemesine verilen isimmiş…
Furuşaya mı özlem duydum, yoksa furuşanın açıldığı günlere mi bilemedim amma…
Furuşayı duymak o an için bile olsa iyi geldi…
