Gürsel Uzun Yazdı: YERLİ BEHLÜL’e…

YERLİ BEHLÜL’e
Yerli Behlülüm süs horozum, iki gözüm nerelerdesin sen…
Boyu küçük, egosu büyük Adam, O bir Garış boydan çıkan o sese ne oldu…
Kim bilir ne haltlar karıştırıyorsun gene….
Eminim ki Gözün ya birinin Makamındadır ya Tavuğunda…
Makam diyorum çünkü Arpalığın yolunun ordan geçtiği tecrübeyle sabittir…
Arpalıkta Arpayla yaşadığın aşkı Leyla ile mecnun yaşamadı biliyorsun…
Öfken de nefretin de ondandır biliyorum…
Millet için istikbal göklerdeyken senin için Arpalıktır anlarım da Tavuklar ne Alaka…
Çok bir şey istemedik be Behlülüm, süs horozum, elini Arpalıktan, uşgurun ipinden, bir de başkasının Tavuğundan çek yeter…
Behlülüm kaç yıldır aşkından Arpalıktan ayrılan ve geri dönmeyen Arpadan hala daha bir ses yok, duyarsan bize de haber ver…
Uzak dur diyoruz amma Sen ne Arpadan uzak durdurabilir ne de Tavukdan…
Bunu da biliyoruz…
Eee Herkes Tavuğuna sahip çıksın arkadaş…
Neyse…
Bak eski kâr ortağın malı yalnız götürüyor sen de uzaktan bakıyorsun…
Bu çocuk biraz vefasız çıktı değil mi…
Hep fikrini soruyor, hatırını değil…
Birde namına göz koymuş, Horozluğuna…
Onun bu vefadızlığı sana çok fena gor bilirim, amma idare et, sıkma canını…
Sen makamı kovala 19’un vurduğu gibi 26, 27, 28 gibi başka numaralar da var sıkma canını…
Hade Yerli Behlülüm, süs horozum benim, gözün kör olmasın, hade bir hissa daha…
Arpaya Ulaşmanın yolu Makamdan geçiyor, bunu en iyi sen bilirsin…
Hade bullim hissa…