Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde okullarda başörtüsüne izin veren yeni disiplin tüzüğü değişikliği, toplumda derin tartışmalara yol açtı. Bu tartışmalara Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar da sessiz kalmadı.
Sosyal medya üzerinden yaptığı samimi ve vicdanlı açıklamada Sibel Tatar, hem bir anne, hem de inançlı bir Kıbrıslı Türk kadını olarak duyduğu endişeleri dile getirdi. Aylar öncesinden hazırlıklarını tamamladığı ve emek verdiği “Kıbrıs Kapı ve Sandıkları Müzesi” açılış töreniyle aynı güne denk gelen protesto yürüyüşüne katılamadığını belirten Tatar, “Eğer bu açılış olmasaydı, ben de halkla birlikte yürüyüşte olurdum,” dedi.
“Başörtüsüne karşı değilim, saygı duyuyorum” diyen Sibel Tatar, zamanında Türkiye’de üniversitelere başörtülü öğrencilerin alınmamasına karşı çıktığını da hatırlattı. Ancak söz konusu olanın henüz reşit olmamış kız çocukları olduğunu vurgulayan Tatar, ailelerin yönlendirmesiyle çocukların başörtüsü takarak Atatürk’ün resminin asılı olduğu sınıflarda eğitim görmesine karşı olduğunu belirtti. Sibel Tatar açıklamasında, KKTC’de hali hazırda dini eğitim için bir alternatif okulun – Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin – bulunduğunu hatırlattı.
Tüm bu sözleri kaleme alırken, sadece kişisel inancı ve vicdanı ile hareket ettiğini ifade etti: “Babası hacı olmuş, Ocak ayında Umre’ye gitmiş inançlı bir Kıbrıslı Türk kadını olarak yazıyorum.” Sibel Tatar’ın bu açıklamaları, tartışmaların siyasi ekseninden çıkarılıp, insani ve toplumsal bir düzleme taşınması açısından dikkat çekici bulundu. Özellikle “Mutlu çocuklar nerede?” sorusu, yaşanan gelişmelere dair en çarpıcı ve düşündürücü ifade olarak öne çıktı
Kaynak: Haber Kıbrıs