Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim-Aralık 2023 dönemini içeren 4. çeyrek Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) rakamlarını paylaştı. Türkiye’nin ekonomisinin büyüme verileri, piyasaların ve yatırımcıların odağında yer alıyor. Türkiye’nin ekonomisi 2023’ün son çeyreğinde yüzde 4, yılın tamamında ise yüzde 4,5 büyüme kaydetti. Bu büyüme, Türkiye’nin 14 çeyrektir kesintisiz olarak devam ettirdiği bir büyüme süreciydi. Türkiye’nin büyüme performansı, Avrupa Birliği ülkeleri arasında en yüksek, OECD ülkeleri arasında en fazla büyüyen ikinci ve G20 ülkeleri arasında en fazla büyüyen dördüncü ülke olarak belirlendi.
Ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde gerçekleşen büyüme, 2023 yılının son çeyreğinde yüzde 4, 2023’te ise yüzde 4,5 olarak gerçekleşti. Bu performans, 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’a (OVP) göre belirlenen beklentilerin de üzerindeydi. Türkiye’nin kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2023 yılında 307 bin 952 TL olarak hesaplandı. Bu rakam ABD doları cinsinden 13 bin 110 dolara denk geliyordu.
2023 yılında GSYH’yı oluşturan faaliyetler incelendiğinde, finans ve sigorta faaliyetlerinin yüzde 9, inşaat sektörünün yüzde 7,8, hizmetlerin yüzde 6,4, diğer hizmet faaliyetlerinin yüzde 4,6, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin yüzde 3,8 arttığı görüldü. Tarım sektöründe ise yüzde 0,2’lik bir azalma oldu. Türkiye’nin üretim yöntemine göre Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yıla göre yüzde 75,9 artarak 8 trilyon 431 milyar 375 milyon TL oldu.
2023 yılında iş gücü ödemeleri yüzde 116, net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 49,2 artış gösterdi. İş gücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı 2023 yılında yüzde 32,8 oldu. Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatı yüzde 2,7 azalırken ithalatı yüzde 11,7 arttı. Ekonomi ilk çeyrekte yüzde 4, ikinci çeyrekte yüzde 3,9 ve üçüncü çeyrekte yüzde 5,9 oranında büyüdü.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, Türkiye ekonomisinin 2023 yılında beklenenin üzerinde bir performans gösterdiği ve büyüme oranlarının olumlu seyrettiği görüldü. Bu durum, gelecek yıllara yönelik pozitif beklentilerin de artmasına sebep oldu.