Habire Haber Kıbrıs'ın Kapsamlı Haber Sitesi
Türkiye’de hiçbir zaman depremlerden kurtulamayacağının altını çizen Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Antalya’da katıldığı bir söyleşide Türkiye’nin deprem dirençli yerleşim alanlarına sahip olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin levha hareketlerinin tarihine değinen Prof. Dr. Görür, ülkedeki büyük fayların depremlere neden olduğunu belirtti. Depremlerin hiçbir zaman sona ermeyeceğini ve ülkenin bu gerçekle yüzleşmesi gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Görür, her depremde on binlerce insanın hayatını kaybetmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Japonya’da yaşanan büyük depremde 132 kişinin ölmesine rağmen, benzer bir depremin Türkiye’de yaşanması halinde on binlerce kişinin hayatını kaybedebileceğine dikkat çekti. Türkiye’de 5’in üzerindeki depremlerin ölümlere neden olduğunu vurguladı.
Antalya’nın jeolojisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Görür, kentin zemininin büyük kısmının falez ve traverten gibi karasal nitelikli kireç taşları ile alüvyon dolgular üzerinde olduğunu söyledi. Alüvyon dolguların üzerinde gökdelenler inşa edilmesinin tehlikeyi artıracağını belirten Prof. Dr. Görür, özellikle alüvyon dolguların zemin için son derece sakıncalı olduğunu ifade etti.
Antalya’yı tehdit eden fay sistemleri hakkında bilgi verirken Prof. Dr. Görür, kentin üç tarafının aktif faylarla çevrili olduğunu ve fayların Antalya’yı ciddi şekilde etkileyebileceğini belirtti. Depremin büyüklüğü ve şiddetini anlatan Prof. Dr. Görür, Kahramanmaraş’taki depremin 5 milyon ton TNT patlamasına benzer enerji açığa çıkardığını söyledi.
Türkiye’deki gerçek beka meselesinin deprem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Görür, Marmara Bölgesi ve İstanbul’un bu konudaki stratejik önemine dikkat çekti. Kentleri depreme hazırlamaya yönelik çalışmaların hızlandırılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Görür, betonarme boruların depreme karşı dayanıksız olduğunu ve esnek malzemelerin kullanılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini ve altyapı çalışmalarının acilen hızlandırılması gerektiğini söyledi.
